IQNA

"Mezhepçiliğin sona ermesi" Aşura'yı Müslüman yaşamının önemli bir parçası yapıyor

20:46 - August 15, 2021
Haber kodu: 3473757
Lübnan asıllı Müslüman düşünür Safi Kaskas, "Aşura'nın bugün Müslüman yaşamının önemli bir parçası olmasını istiyorsak, Müslüman ümmeti mezhepçiliğe son vermelidir." dedi.

Aşura olayı, reformist ve ıslah taleb eden doğası nedeniyle tarih boyunca birçok reform hareketine ilham kaynağı olmuştur ve bu nedenle, bu tarihi günün anılması, her yıl çok sayıda Şii Müslümanın katılımıyla düzenlenen en büyük dini ve İslami toplantılardan biri olarak kabul edilebilir. Ancak beklenenin aksine bu merasim sadece Şiiler için değildir ve genel olarak Aşura'nın mesajları, tarihi ve insani dersleri, din ve inançları ne olursa olsun tüm Müslümanlar ve tüm insanlar için öğretici olabilir. Aslında bu olayın kültürel boyutlarının ve etkilerinin yaklaşık 1400 yıl sonra o kadar derin olduğu söylenebilir ki, Sünniler ve hatta gayrimüslimler bile İmam Hüseyin'in (a.s) meşruiyetine tanıklık etmektedirler.

Safi Kaskas, Uluslararası Kur’an Araştırmaları Derneği'nin kurucusu ve başkanı olan Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Lübnanlı-Müslüman bir düşünürdür. Yönetim bilimlerinde aktif bir yönetici kılığında, stratejik planlama, liderlik ve iş etiği konularında 40 yılı aşkın kapsamlı deneyime sahip, stratejik yönetime vurgu yapan şirketler ve üniversiteler dünyasında bilinir. Kaskas, stratejik yönetim bilimine odaklanmanın yanı sıra, Kur’an araştırmaları ve İbrahimi dinler alanında da birçok çalışma yürütmüştür. Amerika Birleşik Devletleri ve Orta Doğu'da İslam, dinler ve Hıristiyan-Müslüman barışı konularında konuşmalar gerçekleştirdi. Virginia'daki George Mason Üniversitesi'nde İslam ve Dini Uzlaşma alanında öğretim üyesidir.

Ayrıca Kaskas, Ocak 2015'te Kur’an'ı sade İngilizce olarak tercüme edip yayınladı ve Ocak 2016'da Kutsal Kitap'a atıfta bulunarak Kur’an'ın anlamlarını yayınladı. Bu kitap, Eski ve Yeni Ahit'e 3.000 referans içerir. Peygamber (s.a.v.)'in "En İyi Davranış" (En Güzel Ahlak) (The Kindest of Manners) başlıklı sözlerinden oluşan ilk hadis kitabını yazmayı yeni bitirdi. Bu kitap bu yıl basılacak. IQNA bu Şii düşünürle yaptığı bir röportajda, Aşure olayı ve etkileri hakkındaki görüşlerini sordu.

IQNA - Sizce İmam Hüseyin'in (a.s) zulme karşı savaşmadaki temel motivasyonu neydi?

- İmam Hüseyin'in (a.s) kıyamı MS 680 yılında zulme karşı bir hareket olarak Kerbela'da gerçekleşti. 72 yiğit sahabesi ve aile fertleriyle Hz. Muhammed'in (sav) torunu, o dönemde Yezid ibn Muaviye tarafından yönetilen Müslüman İmparatorluğu'nun askeri gücüyle karşı karşıya kaldı. İmam Hüseyin (a.s) Yezid'in yönetimini biat yoluyla meşrulaştırmayı reddetmiş ve bunun sonucunda kendisi ve beraberindekiler en vahşi şekilde şehit edilmiş, beraberindeki kadın ve çocuklar Şam'da esir alınmıştır.

IQNA - Sizce İmam Hüseyin'in (a.s) kıyamının en büyük özelliği neydi?

- Olayların boyutuna bakıldığında İmam Hüseyin'in (a.s) Yezid'in yozlaşmış ve baskıcı rejimine karşı ayaklanması gerçekleşti. Ancak daha derinden bakıldığında bu olayın Peygamber Efendimiz (sav)'in İslami değerlerini, inancını ve geleneğini canlandıran bir isyan olduğu görülmektedir.

Aşura olayı, insanları fitneden kurtarmak, zalime itaat etmek ve cahiliye çağına dönüşe karşı çıkmak amacıyla gerçekleşmiştir. İmam Hüseyin'in (a.s) Medine'den ayrılırken kardeşi Muhammed ibn Hanefiyye'ye mesajı, amacını açıkça ortaya koymaktadır. İmam Hüseyin (a.s) şöyle yazmıştır: Ben sarhoşluktan, kibirden, suçtan ve zulümden kıyam etmedim. Ceddimin ulusunu ıslah etmeye çalışıyorum. Peygamber (s.a.v.)'in bıraktığı toplumda durumun değiştiğini, yanılgı ve fitneye yol açtığını görüyorum. Bu, Peygamber (s.a.v.)'in tebliğ ettiği İslam'ın arzu edilen yönüne aykırıdır. Bu fesad ile savaşmak için kıyam edeceğim.

IQNA - Bu tarihi olay Müslümanlar ve hatta gayrimüslimler arasında neden etkilidir?

- Bu olay kişisel sebeplerle gerçekleşmediği için çok etkili oldu. Aşura hareketi zamanın zulmüne, yozlaşmasına ve zulmüne karşı gerçekleşti. Bu özgürlük mücadelesi ve İslami değerlerin yeniden inşası, temelde kendisi ve ailesi için güç sahibi olmakla ilgilenen yozlaşmışve fasıd bir hükümdarın bencilliğine karşı en yüksek değerler olarak yürütülmüştür.

IQNA - Sizce İmam Hüseyin'in (a.s) kıyamının en büyük ahlaki öğretisi neydi?

-  Andolsun, Biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik. Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik; öyle ki Allah, Kendisi’ne ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini bilsin (ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allah, büyük kuvvet sahibidir, üstün olandır. (Hadid Suresi, 25. ayet); İmam Hüseyin (a.s) hareketinin böyle bir doğası vardı. Ayrıca şöyle diyor: "Zalim bir hükümdar, Allah'ın yasaklarını helal kılmak için iktidara gelirse, Allah'ın ahdini bozarr yani Kur’an'ın emirlerini bir kenara bırakır, Resûlullah'ın (s.a.v.) sünnetine muhalefet eder ve kullar arasında günahkâr ve düşmanca davranırsa, bu açıdan bakıldığında, kişi sözleriyle ve eylemleriyle karşı karşıya gelmese bile, Allah onu zalimin kaderine yönlendirmeyi hak eder” (Bihar Al-Envar, cilt 44, s. 381).

IQNA - Aşura olayları hakkında Sünnilerin görüşü nedir?

- İmam Hüseyin'in (a.s) çocukluğumdan beri onlarla tanıştığım Aşura gününde yaptığı fedakarlıklar bir Müslüman olarak hayatımı şekillendirdi. İmam Hüseyin (a.s) izlemem gereken en önemli örneklerden biriydi. Ondan öğrendiklerimi basit bir cümleyle özetleyebilirim: Her yer Aşura heryer Kerbela.

Bu, hayatımın her günü ve bir Müslümanın hayatının, İslam'ın değerlerini yerleştirmek için çaba göstermemiz gereken bir gün olduğu anlamına gelir. Onları Kur’an'dan ve sevgili Peygamberimizden öğrendiğimiz gibi  her toprak İslam'ın değerlerini yerleştirmek için uygun bir topraktır.

Hangi mezhebe mensup olursa olsun bütün Müslümanlar benim Aşura'dan öğrendiğim dersleri almalı. Olaylar gayet açıktır. Değerlerini asil atalarından Peygamber (s.a.v)'den öğrenen İmam Hüseyin (a.s), İslam'ı kullanarak ailesinin yönetimini kuran, bencillik ve şahsiyete dayalı bir hanedanlık kuran zalimlere karşı İslami değerleri savundu.

Bugün zalimler için çalışanlar veya beyinleri yıkanmış olanlar dışında benimle aynı fikirde olmayan bir Sünni Müslüman görmedim ve onlardan çok az var. Aşure gününün Sünniler arasında anılmaması, İmam Hüseyin'in (a.s) kurbanlarının öneminin anlaşılmamasından kaynaklanmamaktadır. Bunun temel nedeni dinlerin mezhepçiliği ve Müslümanlar arasında birlik olmayışıdır. Şii ve Sünni ayrılık tarihinden bağımsız olarak, Aşura gününün bugün Müslümanların hayatının önemli bir parçası olmasını istiyorsak, ümmetimizle uzlaşıp mezhepçiliği bırakmalıyız. Müslümanlardan birinin kendisine Sünni, diğerinin Şii demesi İmam Hüseyin'in (a.s) Aşura günü yaptığı fedakarlıklara aykırıdır.

Bugün önemli olan, İslam ümmetini İmam Hüseyin'in (a.s) ilkeleri etrafında birleştirmek, fitne törenlerine girmemek ve aramızdaki ayrılığı devam ettirmektir. Genç Şiilere her Sünni'nin ikiyüzlü olmadığını öğretmeliyiz ve Sünni gençlere Şiilerin öldürmeye ya da dinlerini değiştirmeye gelmediğini öğretmeliyiz. Birlik olmazsak İmam Hüseyin'i (a.s) defalarca öldüreceğiz. ‘’Allah'ım şahid ol ki ben tebliğ ettim” Peygamber tarafından nakledilmiştir.

IQNA - İmam Hüseyin'in (a.s) en önemli mesajı nedir ve bugün insanlara nasıl açıklanabilir?

- İmam Hüseyin'in (a.s) şehadet tarihi hiçbir zaman göz ardı edilecek bir olay olmamıştır. Ünlü bir Müslüman tarihçi olan Taberi, bu hikayeye yaklaşık iki yüz sayfa ayırdı.Başka hiçbir olay onun için bu kadar önemli değil. Yüzlerce kitap olayı anlatmaya ve neler olduğunu açıklamaya ayrılmıştı.

Muharrem ayının onuncu gününde meydana gelen bu önemli olay belki de sanıldığından daha önemlidir. Bu olay, insanlığa dünyanın geçici bir yer olduğunu, dünyevi başarının kendi başına bir son olmadığını ve bize hayat verenin razı olması  için hayatın kendisinden daha önemli olduğunu öğretmek için temel bir derse sahiptir.

İnsanlık her zaman İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetinin farkında olmalıdır, çünkü bu gezegende Allah'a özgürce ibadet etmek için yaratıldık ve herhangi bir eylem seçme özgürlüğü olmadan değersizdir. Bu, İmam Hüseyin'in (a.s) hayatını feda ettiği şeydir ki, tarih boyunca insanlar, özgürlük mücadelesinin, zulme karşı direnişin ve kötülüğe karşı mücadelenin, insanın asıl amacına ulaşmasının tek yolu olduğunu anlasın.

Olanların özü, İmam Hüseyin'in (a.s) yanında bulunan ve Yezid'in ordusu tarafından esir alınan tüm kadınların sembolü ve modeli olan Hz. Zeynep idi. Cesurca ayağa kalktı, Yezid'in karşısına çıktı ve gözleriyle onu kınadı. Yezid, kadın esirlerin akıbetine karar verme yetkisine sahip olduğunu iddia edince, Hz. Zeyneb (a.s.m.) onu şiddetle tenkit ederek, "Sen güçlü bir komutansın, haksız konuşuyorsun ve otoritenle baskı yapıyorsun" cevabını verdi.

IQNA - Aşura merasimi Lübnan da nasıl gerçekleşir?

- Lübnan'daki Aşura ritüelleri hem yolsuzluğa karşı adalet mücadelesini hem de Şii tarihinde önemli bir anı anıyor. Aslında hem Şii alimler hem de Müslümanlar Aşura gününü Şiilik için kültürel ve temel bir model olarak görüyorlar.

Aşura ile ilgili ortak rivayetler, anlamlar ve uygulamalar, kolektif bir Şii kimliği inşa etmek için oldukça önemlidir. Doğduğum ülke olan Lübnan'da, Aşura merasimleri son yıllarda bir yas ritüelinden büyük toplantılara dönüştü.

Bu gelişmeye, 1960'ların sonlarında başlayan Hizbullah hareketi şeklindeki Lübnan Şii İslami seferberliği eşlik etti. Lübnan'daki birçok Şii'nin marjinal konumundan motive olan hareket, bir dizi olayla, özellikle de İsrail'in Mayıs 2000'de güneyi işgal etmesiyle hızlandı.

Hizbullah hareketinin kilit yönlerinden biri, büyük ölçüde Aşura gününe odaklanan dini reforma ve özellikle Aşura tarihi ile çağdaş aktif söylem arasındaki açık bağlantıya yapılan vurguydu.

Geçen yıl, Beyrut yakınlarındaki bir Şii mahallesinde siyah Aşure bayrakları dalgalandı. Aşure günü genellikle yas tutmak için bir fırsat olduğu için genç erkekler de siyah gömlek giyerler.

Ancak geçen yıl İmam Hüseyin (a.s) anısına olağan eza merasimleri koronanın yayılması nedeniyle gerçekleşmedi.

Broşürleri Lübnan'daki en yüksek Şii dini otoriteler ve onların siyasi temsilcileri Hizbullah ve Emel Hareketi yayınladı. Koronanın bu yaygın zamanında, Irak'taki kutsal türbeleri ziyaret etmek mümkün değildir.

Aşura Muharrem ayının onuncu günüdür ve Lübnanlı Şiiler İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetine kadar geçen 10 günü anarlar. Bu birkaç gün bir hüzün dönemidir.

Erkek ve kadın yas tutanlar geleneksel olarak camilerde toplanırlar ve İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetinin yasını tutarlar ve "Ya Hüseyin (as)" nedalarıyla yas tutarlar. Alimler ayrıca İmam Hüseyin'in (a.s) İslam'daki karakteri, konumu ve diriliş tarihi hakkında dersler verirler. Lübnan'da cami imamı, dinleyicilere İmam Hüseyin (a.s) ve ailesinin katlandığı acıları ve kederi hatırlatmak için Kerbela savaşını anlatır.

3988983

Etiketler: muharrem ، lubnan ، aşura ، islam ، ehli sünnet
captcha