Dayanıklılık ve dindarlık arasındaki ilişki

İnsanın hayatı beklenmedik mücadele ve zorluklarla doludur. Her insan, içinde bulunduğu şartlara ve statüsüne göre çeşitli kişisel, ailevi ve toplumsal zorluklarla ve sorunlarla karşı karşıya kalır, ancak tüm insanlar bunları aynı şekilde taşımaz ve katlanmaz.

Yaşamda karşılaştığımız en önemli duygulardan   biri menfi ve negatif duygulardır ve dünya çapında bireylere ve ailelere büyük maliyetler yüklemiştir. Negatif duygulardan bazıları üzüntü, depresyon ve kaygı sayılabilir.

Bizi ne gibi olaylar üzüntü ve kedere sürükler, olumsuz olaylarla veya ayrılıklarla karşılaştığımızda hepimizin benzer tepkiler gösterdiğini söylememiz gerekir. Örneğin, bir şeyi ya da birini kaybettiğimizde üzülürüz ve bu üzüntü, hayatımızı ve davranışlarımızı etkileyecek kadar yoğun olabilir.

Bazen korku bizi yener ve en sevdiğimiz hedeflere ulaşamamaktan endişe ederiz. Yada başkaları tarafından haklarımız elimizden alındığında üzülürüz.

Hiçbir sorun yaşamadığımız ve hiçbir zorlukla karşılaşmadığımız bir durumda yaşayamayız. En yakın akrabalarımız bile beklemediğimiz ve tatsız olduğunu düşündüğümüz şeyler yapabilir. Üzüntü ve ıstırabın hayatımızın bir parçası olduğu ve tamamen ortadan kaldırılamayacağı hayatın bir gerçeğidir. Hüznün genellikle uzun, neşenin ise kısa sürdüğü de bir gerçektir. Bu hayatın doğasıdır.

Psikologların yaptığı araştırmalara göre ruh sağlığı ve değerler arasındaki ilişki doğrudan bir ilişkidir. Değerler bize psikolojik acı ve üzüntüye ne kadar dayanabileceğimizi söyler. Dolayısıyla, sorunlara ve zorluklara katlanma ve bunlara katlanma düzeyi değer sistemimize bağlıdır. Bu nedenle psikologlar, temel değeri artırarak insanların sorunlara ve zorluklara karşı dayanıklılık düzeyini artırmaya çalışırlar.

Ruh sağlığı, din ve Allah arasındaki ilişki burada çok önemlidir. Bu ilişki sağlam bir bağ  ise, zorluklara dayanma gücü kuvvetli olur. Ayrıca kişinin Allah ile olan ilişkisi ona umut verir ve üzüntüden daha kolay kurtulmasına yardımcı olur.

Önemli olan bir diğer konu ise üzüntü, stres ve kedere neden olan faktörlerin anlaşılmasıdır. Allah ile olan ilişkimiz üzüntü ve sıkıntılı zamanlarda zayıflar . Buda şeytanın kalbimize sızmasına vesveseleriyle zihniyetimizin değişmesine neden olur.

Allah Kur’an-ı Kerim’in Bakara suresi, 268. ayetinde şöyle buyuruyor: “Şeytan içinize yoksulluk korkusu düşürür ve çirkin şeyler yapmanızı emreder. Allah ise kendinden bir bağışlama ve lütuf sözü vermektedir. Allah her şeyi kuşatmakta ve her şeyi bilmektedir.”