IQNA

Kur’an’ı düşünerek bilgiye ulaşmanın kısayolları

15:12 - September 14, 2022
Haber kodu: 3477452
Kuran-ı Kerim eğitim, bilim, akıl, bilimsel araştırmaya ve çalışmaya çok önem vermiştir. Bazı bilimsel gerçeklere de ışık tutmuştur. Bilimi ve bilim adamlarını övmüştür. İnsanın cehalet karanlığından kurtulup bilimin aydınlığına çıkmasını istemiştir.

James Webb Teleskobu uzayın derinliklerinden görüntüler gönderirken bize Rahman Suresi’nin “göklerin çaplarından” bahseden 33. ayeti hatırlatıyor: “Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.”

Emir el-Müminin Ali (as) vasiyetinde, Müslümanlara , Müslüman olmayanların Kur’an üzerine amel etme  ve yararlanmada onları geçmemeleri için araştırmalarını ve dikkatli olmalarını tavsiye etmiştir. Kur’an-ı Kerim üzerine araştırma yapmalı ve tefekkür etmeliyiz. Bu nedenle hadisler, bir saat düşünmek ve tefekkür etmek, yıllarca ibadet etmekten daha hayırlıdır derler. Bir kimse yaratılışı üzerinde bir saat tefekkür ederse, mümin olur.

İnsan yaratılışını düşünmeli,  her dakika  40 bin  deri hücresi  ölürken  aynı miktar değiştirilir. Otofaji denilen bir sürecimiz var. Yani yeni ve daha sağlıklı hücreler  elde edinmek için vücudun hasarlı hücreleri temizleme yoludur. Yeni makaleler, hücre yenilenmesinin ve gençliğimizin temeli olan otofajinin oruç sırasında arttığını gösteriyor. Bu konuda birçok bilimsel makale internette kolayca bulunabilir. Ama 1400 yıl önce İslam hasta olmadığımız sürece bize oruç tutmayı emretmişti.

Kur’an’ı okuyup tefekkür etmeli ve ipuçlarına dikkat etmeliyiz. Elbette İlâhi Kitabı tefsir etmek herkesin işi değil ama kalplerimizi arındırırsak çok şey bulabiliriz. Allah Kur’an ayetlerini ve yaratılış ayetlerini düşünmemizi emretmiştir.

Yaratılışımız üzerinde düşündüğümüzde hidayet olmadan tek bir hücreden şu an olduğumuz şeye dönüşemezdik.  Bir rehperlik olmalı. Darwin’in görüşleri tek tanrılı görüşle çelişmemekte ve herkes bir yönlendirici gücün olduğuna inanmaktadır.

Hiçbir evrim uzmanı, tek bir hücrenin rehbersiz bir şekilde insana dönüştüğünü söylemez, maymunun nasıl ayakta duran bir insana dönüştüğünü bilmediğimiz bir nokta olduğu söyleniyor. Allah’ın huzurunda alimlerin bu ilimlerden anladıkları için daha mütevazı oldukları söylenir.

Biz Müslümanlar, bilimin zirvesine giden bir kestirme yolumuz olduğunu anlamak için Kur’an'ı Kerim'i önyargısız bir şekilde tefekkür ederek okumalıyız. İşte o zaman ilim ve ilmin ışığı kalbimize parlar.  Allah’a yönelirsek, bu gibi kestirme yollardan yararlanabiliriz.

 Tıp öğrencilerine dersleri derinlemesine incelemelerini ve çok düşünmelerini ve acele etmemelerini tavsiye ederim. Büyük düşünmeliler çünkü biz bunun için yaratıldık. İnsanın makamı Allah’ın makamıdır. Allah yaratıcı ve bilginin kaynağıdır.

İran Tıp Fakültesi Viroloji profesörü Hüseyin Keyvani’nin bilimsel konularda Kur’an ve hadis konusunda IQNA ile ropörtajından alıntıdır.

4080913

captcha