IQNA

Neden “İslam peygamberi” yanlış ibaresini kullanmaktan kaçınmalıyız?

16:19 - May 27, 2023
Haber kodu: 3480416
‘Resul’ kelimesi haberci ve temsilci anlamına gelir. Resul’de önemli olan ne getirdiği değil kimin gönderdiğidir. Resul’ün mukaddesliği Cenab-ı Hakk tarafından gönderilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Hüccetül İslam Velmüslimin Resul Caferiyan ‘İslam Peygamber’i’ hakkında bazı noktalara değindi. Özet metin şöyledir:

Yıllar önce, saygıdeğer hocalarımdan Ayetullah Hacı Seyyid Muhammed Ali Ruzati’yi ziyaret ettim ve bana, ünlü İranlı şair ve bilgin merhum Emiri Firuzkuhi’nin “İslam Peygamberi” yanlış tabiri hakkında bir makale yazdığını söyledi. Makale Meşhed İlahiyat Fakültesi Dergisinde yayınlandı.( Sayı 14 (1973), s. 215-218)

İlk başta bu terimin yanlış olduğunu duyunca şaşırdım ama o yazıyı okuduktan sonra şaire ve muhterem hocama hak verdim. Merhum Emir’in sözlerinin doğru olduğunda ısrar ederek bu tabirin Oryantalistlerin kullandığı bir tabir olduğunu ifade etti.

Ne yazık ki o kadar dikkatsiz davranmışız ki birçok yazarımız kitap adlarında bu tabiri kullanmış. Ayrıca medyadaki veya basında çıkan metinlerin çoğunda bu yanlış terimin kullanıldığını yıllar içinde gördük. Oysa Allah’ın Resulü’ kelimesinin mukaddesliği açık ve net bir şekilde ortadadır.

Kur’an-ı Kerim ve hadisler gibi mukaddes olan İslami eserleri incelerken her zaman “Allah'ın Resulü” tabirinin kullanıldığını fark ettim. “İslam Peygamberi’’ tabirinin hiçbir geçmişi yoktur. Bugün bile Farsça konuşulmayan Müslüman kültürde, özellikle Arap dilinde kimse “İslam Peygamber’i” tabirini kullanmaz. Bu yanlış tabirin Arap Marksistlerin veya din karşıtı laiklerin eserlerinde kullanılmış olması muhtemeldir ve açıkça bir Arap okuyucu, “İslam Peygamber’i” tabirini görünce yazarın nübüvvete inanmadığını anlayacaktır.

Unutulmaması gereken nokta “Resul” kelimesini kullandığımızda, bir elçi veya temsilciden söz ediyoruz.  Bu elçide önemli olan ne getirdiği değil kimin gönderdiğidir. Resul veya Elçinin kutsallığı, Yüce Allah tarafından gönderilmiş olmasındandır. Allah Kur’an’da bu noktayı defalarca vurgulamıştır. Bu nedenle kursal metinlerde “Resulullah” kelimesi kullanılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Resulullah” tabiri olmakla birlikte bazı yazılarda bu Kur’an tabiri terk edilerek yanlış bir ibaretle değiştirildiğini görmekteyiz.

“İslam Peygamber’i” tabirini oluşturarak risaletin İlâhi yönünü bir kenara bırakırsak bu yanlış tabiri kullanarak Oryantalistlerin istediklerini yapmış oluruz. Hz Muhammed’in (s.a.v.) Allah tarafından gönderildiğine  inanmazlar ama onun insanlara İslam'ı getirmesiyle de bir problemleri yoktur ve bu onların din dışı veya din karşıtı inançlarına ters düşmez. Bu yüzden rahatlıkla “İslam Peygamberi” ibaretini oluşturarak “Allah’ın elçisi” yerine koydular.

Elbette “İslam Peygamberi” tabirini kullanan Müslümanların, bu risaletin ilâhi yönünü inkar etmek istemedikleri açıktır.

Muftemelen bu gaflet yabancı kitapların ve gayrimüslim alimlerin eserlerinin mütercimleri, onların kitaplarına teveccüh etmeden ve itinasızca çevirip alıntı yapmaya başlamaları çevrilen söz ve cümlelerde onların yazılarına, sözlerine, inançlarına ve fikirlerine yer vermeleriyle başladı.

captcha