Allah’a imanın etkileri

TAHRAN (IQNA) – Allah’a iman etmenin etkilerinden biri bir müminin asla ziyana uğramayacağı ve kaybetmeyeceğidir. Çünkü bu fani dünyadaki işi için kalıcı ve ebedi bir ödül alıyor. Tek olan Yüce Allah’a güvendiğinden dolayı özel bir huzura da sahiptir.

Allah’a iman etmenin sonuçlarından bazıları şunlardır:

*Yüce Allah’a iman , İslam toplumunda eşitlik ve kardeşlik yaratır

*Tek Allah’a iman, tüm sahte ayrıcalıklara son verir, tüm insanları tek Allah’ın kulları ve kanunlar önünde eşit kabul eder.

* Toplumun menfaatlerini ön planda tutmak, Allah’ı anmak ve kalblere ilahi kanunun hakimiyeti ile olur. Toplumun menfaati için kişisel çıkarların göz ardı edilmesi, Allah’ın bunu telafi edeceğine inanılması halinde haklı görülebilir ve bu da ancak Allah’a imanla sağlanabilir.

*Allah’a iman milletlerin birliğine vesile olur. Ulusları birbirine bağlamanın en iyi yolu Allah’a imandır.

Allah’a inanan bir kişi:

*Sevgiyi hisseder ve kalbi yumuşar. Bütün amellerinin gözetlendiğini ve hiçbirinin helak edilmediğini bilir. Yaptığı iyiliklerin ve bazı iyi niyetlerinin Allah tarafından mükâfatlandırılacağını bilir.

* Allah’a inanan kimse bütün işlerini Allah için yapar, gösteriş ve riyayı düşünmez. Hilelerden kaçınır. Çünkü kendisinin Allah’ın huzurunda olduğunu ve yaptıklarına bildiğini bilir.

*Allah’a iman eden insan Allah’ın kulu olduğunu bildiği, Allah’tan başkasına boyun eğmediği ve Allah’tan başka kimseden korkmadığı için itibar sahibidir. “Allah’ın hükmü değişmez kaderdir. Daha önce gelip geçen, Allah’ın vahyini insanlara ulaştıran, O’ndan çekinen, Allah’tan başka hiçbir kimseden çekinmeyen peygamberler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. “ (Ahzâb: 39)

*Allah’a iman eden kimse tüm insanları Allah’ın yarattıkları olarak görür. Hz Ali (a.s) Beytül malı dağıtırken Arap ve Acem arasında fark gözetmezdi. Neden hepsine aynı miktarda para verdiği sorulduğunda, çünkü hepsinin Allah’ı birdir dedi.

*Allah’a inanan kimse adaleti gözetir ve başkalarının haklarına saygı gösterir. Muvahhid yani Allah’ın birliğine inanan insan başkalarının boş gürültülerine teveccüh etmez sadece dini vazifelerine göre amel eder.

* Allah’a iman eden insan, herkesin rızkını verenin Allah olduğunu bildiği için fakirlik korkusuyla kötülüğe ve kötü işlere yönelmez. Böyle bir insan, yoksulluk korkusuyla da evlenmekten kaçınmaz. 

Nûr suresi 32. ayeti: “İçinizden evli olmayanları, köle ve câriyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir.”

İsrâ suresi 31. ayeti: “Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın! Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.”

Muhsin Kıraati’inin İnanç İlkeleri (Tevhid ) kitabından alıntıdır.